on me

"on me" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	on me zf.	yanımda
With the money I had on me I calculated that I could buy ten Kalashnikovs or three rocket launchers. Yanımdaki parayla on Kalaşnikof ya da üç roketatar alabileceğimi hesapladım. More Sentences
Colloquial
2	Konuşma Dili	on me expr.	benden
You guys, I think this one's on me. Çocuklar, sanırım bu benden kaynaklanıyor. More Sentences
Speaking
3	Konuşma	on me expr.	benden (içkiler vb)

"on me" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 175 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	(something's) on me expr.	(bir şeyi) ben ödeyeceğim
It's on me. Ben ödeyeceğim. More Sentences
2	Konuşma Dili	(something's) on me expr.	(bir şeyi) ben ısmarlayacağım/ısmarlıyorum
It is on me. Ben ısmarlıyorum. More Sentences
Speaking
3	Konuşma	it's on me expr.	ben ısmarlıyorum
It's on me. Ben ısmarlıyorum. More Sentences
General
4	Genel	a new one on me i.	şaşırtıcı bir şey
5	Genel	on behalf of me zf.	benim adıma
6	Genel	the drinks are on me expr.	içkiler benden
Phrases
7	İfadeler	me, on the other hand expr.	bense
8	İfadeler	me, on the other hand expr.	ben ise
9	İfadeler	at length it dawned on me that expr.	nihayet anladım ki
10	İfadeler	have mercy on me expr.	merhamet et bana
11	İfadeler	give me the lowdown on ...! expr.	-dan haber ver!
Proverb
12	Atasözü	fool me once, shame on you; fool me twice, shame on me	beni bir kere aldatırsan sen utan, ikincide ben kanarsam ben utanayım
Colloquial
13	Konuşma Dili	hit me on the hip f.	biriyle cep telefonundan/çağrı cihazından iletişim kurmak
14	Konuşma Dili	me and her was on the outs expr.	ayrıydık
15	Konuşma Dili	me and her was on the outs expr.	aramız açıktı
16	Konuşma Dili	me and her was on the outs expr.	aramız bozuktu
17	Konuşma Dili	me and her was on the outs expr.	ayrılmıştık
18	Konuşma Dili	all eyes on me expr.	bütün gözler üstümde
19	Konuşma Dili	all eyes are on me expr.	bütün gözler üstümde
20	Konuşma Dili	don't be so tight on me expr.	fazla yüklenme bana
21	Konuşma Dili	don't even get me started on expr.	hiç ağzımı açtırma şimdi
22	Konuşma Dili	drinks are on me expr.	içkiler benden
23	Konuşma Dili	blame it on me expr.	suçu benim üzerime at
24	Konuşma Dili	blame it on me expr.	suçu bana at
25	Konuşma Dili	all eyes on me expr.	tüm gözler bende
26	Konuşma Dili	lady luck smiled on me expr.	talih yüzüme güldü
27	Konuşma Dili	all eyes are on me expr.	tüm gözler bende
28	Konuşma Dili	fortune smiled on me expr.	talih yüzüme güldü
29	Konuşma Dili	hit me on the hip expr.	beni çağrı cihazımdan ara
30	Konuşma Dili	hit me on the hip expr.	beni cepten ara
31	Konuşma Dili	hit me on the hip expr.	bana cepten ulaş
32	Konuşma Dili	hit me on the hip expr.	beni çağrı cihazından ara
33	Konuşma Dili	hit me on the hip expr.	bana çağrı cihazından ulaş
34	Konuşma Dili	don't take it out on me expr.	hırsını benden çıkarma
35	Konuşma Dili	stand on me [obsolete] expr.	bana inan
36	Konuşma Dili	stand on me [obsolete] expr.	bana güven
37	Konuşma Dili	stand on me [obsolete] expr.	bana itimat et
38	Konuşma Dili	(something's) on me expr.	(bir şey) benden
39	Konuşma Dili	that's a new one (on me) expr.	(benim için) yeni bir bilgi
40	Konuşma Dili	that's a new one (on me) expr.	bilmiyordum
41	Konuşma Dili	that's a new one (on me) expr.	yeni öğrendim
42	Konuşma Dili	that's a new one (on me) expr.	farkında değildim
43	Konuşma Dili	that's a new one (on me) expr.	(benim için) yeni bir şey
44	Konuşma Dili	that's a new one (on me) expr.	çok şaşırdım
45	Konuşma Dili	don't tread on me expr.	bana zulmetme
46	Konuşma Dili	don't tread on me expr.	beni ezme
47	Konuşma Dili	don't tread on me expr.	bana zarar verme
48	Konuşma Dili	that's one on me expr.	kazıklandım
49	Konuşma Dili	that's one on me expr.	aptal gibi kandım
50	Konuşma Dili	that's one on me expr.	kandırıldım
51	Konuşma Dili	that's one on me expr.	bu benim aptallığım/salaklığım
52	Konuşma Dili	that's one on me expr.	bu benim enayiliğim/hatam
53	Konuşma Dili	this one's on me expr.	bu (yiyecek, içecek, sefer) benden
54	Konuşma Dili	this one's on me expr.	bu (yiyeceği, içeceği) ben ödeyeceğim
55	Konuşma Dili	this one's on me expr.	bu (yiyeceğin, içeceğin) parası benden
56	Konuşma Dili	this one's on me expr.	bu (yiyeceği, içeceği) ben ısmarlıyorum/ısmarlayacağım
57	Konuşma Dili	let me sleep on it expr.	bir üzerinde düşüneyim
Idioms
58	Deyim	don't disappear on me expr.	beni yok sayma
59	Deyim	don't disappear on me expr.	beni gözardı etme
60	Deyim	the laugh is on me expr.	komik duruma düştüm
61	Deyim	the laugh is on me expr.	kendi kazdığım kuyuya düştüm
62	Deyim	the laugh is on me expr.	kendimi komik duruma düşürdüm
63	Deyim	ask me one on sport [uk] expr.	bildiğim yerden sor
64	Deyim	ask me one on sport [uk] expr.	bildiğim bir şey sor
65	Deyim	ask me one on sport [uk] expr.	çalıştığım yerden sor
Speaking
66	Konuşma	have mercy on me expr.	acı bana
67	Konuşma	don't disappear on me expr.	beni yüzüstü bırakma
68	Konuşma	don't quote me on it expr.	benden duymuş olmayın
69	Konuşma	this is on me expr.	bunun parası benden
70	Konuşma	are you coming on to me? expr.	bana mı asılıyorsun?
71	Konuşma	don't go native on me expr.	bana yerli gibi davranma
72	Konuşma	call me on my cell expr.	beni cebimden ara
73	Konuşma	it's on me expr.	bendensin
74	Konuşma	kiss me on my cheek expr.	beni yanağımdan öp
75	Konuşma	trust me on this one expr.	bu konuda bana güven
76	Konuşma	you aren't having me on are you? expr.	beni işletmiyorsun değil mi?
77	Konuşma	are you asking me on a date? expr.	bana çıkma mı teklif ediyorsunuz?
78	Konuşma	this is on me expr.	bu benden
79	Konuşma	are you asking me on a date? expr.	bana çıkma teklifi mi ediyorsun?
80	Konuşma	tell me what's going on expr.	bana neler olduğunu söyle
81	Konuşma	don't count on me expr.	bana bel bağlama
82	Konuşma	thank you for meeting me on such short notice expr.	bana bu kadar kısa sürede zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim
83	Konuşma	you can call me on my cell phone expr.	beni cep telefonumdan arayabilirsiniz
84	Konuşma	are you checking up on me? expr.	beni kontrol mü ediyorsun?
85	Konuşma	you can call me on my cell phone expr.	bana cep telefonumdan ulaşabilirsiniz
86	Konuşma	you can call me on my cell phone expr.	bana cep telefonumdan ulaşabilirsin
87	Konuşma	don't start on me expr.	bana bulaşma
88	Konuşma	are you cheating on me? expr.	beni aldatıyor musun?
89	Konuşma	don't quote me on this (but) expr.	benden duymuş olma
90	Konuşma	don't look down on me expr.	beni küçümseme
91	Konuşma	that would not work on me expr.	bende işe yaramaz o
92	Konuşma	don't put that kind of pressure on me expr.	bana bu tür bir baskı yapma
93	Konuşma	the next round is on me expr.	bir sonraki içkiler benden
94	Konuşma	don't you blame this on me expr.	bunun suçunu bana yıkma
95	Konuşma	you can call me on my cell phone expr.	beni cep telefonumdan arayabilirsin
96	Konuşma	don't look down on me expr.	beni aşağı görme
97	Konuşma	are you asking me on a date? expr.	bana çıkma mı teklif ediyorsun?
98	Konuşma	just trust me on this expr.	bu konuda bana güven
99	Konuşma	don't quote me on it expr.	benden duymuş olmayın
100	Konuşma	are you hitting on me? expr.	bana asılıyor musun?
101	Konuşma	don't start on me expr.	bana sataşma
102	Konuşma	trust me on this expr.	bu konuda bana güven
103	Konuşma	are you asking me on a date? expr.	bana çıkma teklifi mi ediyorsunuz?
104	Konuşma	don't quote me on this (but) expr.	benden duymuş olmayın
105	Konuşma	go on without me expr.	bensiz devam edin
106	Konuşma	don't count on me expr.	bana bakma
107	Konuşma	are you coming on to me? expr.	bana asılıyor musun?
108	Konuşma	somebody tell me what's going on expr.	birisi bana neler olduğunu söylesin
109	Konuşma	don't start on me expr.	benim üzerime gelme
110	Konuşma	that's a new one on me expr.	bunu daha önce duymamıştım
111	Konuşma	don't quote me on it expr.	benden duymuş olma
112	Konuşma	don't give up on me expr.	benden vazgeçme
113	Konuşma	they called me on my cell expr.	cep telefonumdan aradılar
114	Konuşma	they have me on a double shift again expr.	çift vardiya yazmışlar yine
115	Konuşma	fill me in on the situation expr.	durumu bana açıkla
116	Konuşma	if my eyes aren't playing tricks on me expr.	gözlerim bana oyun oynamıyorsa
117	Konuşma	don't even get me started on expr.	hele bir de
118	Konuşma	put your hand on your heart and tell me expr.	elini vicdanına koyup söyle
119	Konuşma	put your hand on your heart and tell me expr.	elini vicdanına koy söyle
120	Konuşma	please call me on my mobile expr.	lütfen beni cebimden arayın
121	Konuşma	let me get back to you on that expr.	o konuda sana (geri) döneceğim
122	Konuşma	let me get back to you on that expr.	onunla ilgili seni arayacağım/ararım sonra
123	Konuşma	my wife's cheating on me expr.	karım beni aldatıyor
124	Konuşma	it finally dawned on me expr.	nihayet kafama dank etti
125	Konuşma	a hard knock on the door woke me up expr.	kapının sertçe çalınması uyandırdı beni
126	Konuşma	please do not let me down on this expr.	lütfen bu konuda yüzümü kara çıkarma
127	Konuşma	my husband's cheating on me expr.	kocam beni aldatıyor
128	Konuşma	it dawned on me expr.	kafama dank etti
129	Konuşma	he's counting on me expr.	o bana güveniyor
130	Konuşma	please call me on my mobile expr.	lütfen beni cepten arayın
131	Konuşma	do you think it would work on me? expr.	sence bu bende işe yarar mı?
132	Konuşma	who do you think you are to lay a finger on me? expr.	sen kim oluyorsun da bana el kaldırıyorsun?
133	Konuşma	do you think it will work on me? expr.	sence bu bende işe yarar mı?
134	Konuşma	now tell me what's going on expr.	şimdi neler olduğunu anlat
135	Konuşma	there's a lot of pressure on me expr.	üstümde çok baskı var
136	Konuşma	don't get on me expr.	üstüme gelme
137	Konuşma	if my eyes aren't playing tricks on me expr.	(eğer) gözlerim bana oyun oynamıyorsa
138	Konuşma	I don't have any change on me expr.	üzerimde hiç bozuk yok
139	Konuşma	I have no money on me expr.	yanımda para yok
140	Konuşma	I have no money on me expr.	üstümde para yok
141	Konuşma	I have no money on me expr.	üzerimde para yok
142	Konuşma	I don't have any money on me expr.	yanımda para yok
143	Konuşma	I don't have any money on me expr.	üstümde para yok
144	Konuşma	I don't have any money on me expr.	üzerimde para yok
145	Konuşma	don't splash water on me expr.	üstüme su sıçartma
146	Konuşma	don't splash water on me expr.	üzerime su sıçratma
147	Konuşma	kiss me on my cheek expr.	yanağımdan öp
148	Konuşma	don't even get me started on expr.	-e başlatma
149	Konuşma	don't die on me expr.	yanımda öleyim deme
150	Konuşma	there's a lot of pressure on me expr.	üzerimde çok baskı
151	Konuşma	I wouldn't know her if she fell on me expr.	yolda görsem tanımam
152	Konuşma	I don't have any money on me expr.	üzerimde hiç para yok
153	Konuşma	I don't have one on me expr.	yanımda (hiçbir tane) yok
154	Konuşma	if my eyes aren't playing tricks on me expr.	(eğer) gözlerim beni yanıltmıyorsa
155	Konuşma	don't turn it around on me expr.	bunu bana döndürmeye çalışma
156	Konuşma	next time it is on me expr.	gelecek sefer ben ödeyeceğim
157	Konuşma	you can count on me expr.	bana güvenebilirsin
Military
158	Askeri	lay-on-me method i.	uçak nişan usulü ile atış
159	Askeri	guide on me expr.	irtibat benden! komutu
Slang
160	Argo	hang the blame on me f.	birini suçlamak
161	Argo	hang the blame on me f.	bir şeyden birini sorumlu tutmak
162	Argo	hang the blame on me f.	suçu birine yüklemek
163	Argo	turn me on expr.	beni azdır
164	Argo	don't fuck with me on this expr.	benimle kafa bulma
165	Argo	pmoys (put me on your story) expr.	beni hikayende paylaşır mısın
166	Argo	pmoys (put me on your story) expr.	beni hikayende paylaşsana
167	Argo	pmoys (put me on your snap(chat)) expr.	beni snap(chat)'inde paylaşır mısın
168	Argo	pmoys (put me on your snap(chat)) expr.	beni snap(chat)'ine koyar mısın
169	Argo	pmoys (put me on your snap(chat)) expr.	beni snap(chat)'inde paylaşsana
170	Argo	pmoys (put me on your snap(chat)) expr.	beni hikayende paylaşsana
171	Argo	pmoys (put me on your snap(chat)) expr.	beni snap(chat)'ine koysana
172	Argo	don't flake on me expr.	beni ekme
173	Argo	don't flake on me expr.	beni yüzüstü bırakma
174	Argo	don't flake on me expr.	beni satma
Modern Slang
175	Modern Argo	amos (add me on snapchat) expr.	snapchat'te beni ekle/takip et